GENEL BİLGİ

Son yıllarda internet teknolojilerinin ve özellikle mobil platformların gelişmesi, dünyada ve Türkiye’de bilgisayar oyunlarının yaygınlaşmasına neden olmuştur. 2016 yılı sonu itibarıyla dünyada dijital oyun oynayan kişi sayısı 2 milyarı geçmiş durumdadır. Yıllık hacmi 100 milyar doları geçmiş olan sektör için 2020 beklentisi 128.5 milyar dolardır.

Dünyadaki gelişime paralel olarak Türkiye’de de dijital oyun sektörü hızla büyümektedir. 2016 yılına ait veriler, pazar hacminin 755 milyon dolar olduğunu ve hızla büyüdüğünü göstermektedir. Türkiye pazarı için öngörülen 2020 yılı hedefi 2 milyar dolar civarındadır.

Yeni nesil, gün geçtikçe dijital dünyaya daha çok bağlanmaktadır. Önceleri çocukların eğlence anlayışı, sokakta arkadaşlarıyla aktif şekilde oynamak iken, bugün bu durum, sanal dünyada dijital oyunlar aracılığıyla ilişki kurmaya dönüşmüştür. Yaş ve cinsiyet ayrımı olmaksızın mobil platformlarda tek başına oyun oynamayı tercih edenlerin oranı da oldukça yüksektir. Özellikle Avrupa ortalamasının üzerinde olan genç nüfus nedeniyle Türkiye’de dijital oyun kültürü hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Ülkemizdeki yaklaşık 30 milyon oyuncunun günde toplam 39 milyon saat oyun oynadığı tahmin edilmektedir. Önümüzdeki beş yıl içinde Türkiye’de dijital oyun oynayanların sayısının 50-60 milyona yükseleceği öngörülmektedir.

Pazardaki büyüme ve potansiyel, oyun sektörüyle ilgili hükümet teşviklerinin gündeme gelmesine neden olmuştur. Kalkınma Bakanlığı’nın destek ve işbirliğiyle hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’nda oyun geliştirme faaliyetleri başta olmak üzere, oyun sektörünün desteklenmesi için gerekli adımların belirlenmesi, strateji ve eylem planının oluşturulması yer almaktadır. Planda oyun sektörüne yönelik teşvikler, yabancı yatırımcıların ülkeye çekilmesi, sektörün ihtiyaç duyduğu insan kaynağının oluşturulması ve üniversiteleri de kapsayacak bir mevzuatın düzenlenmesi konuları da ele alınmaktadır.

Söz konusu planın önemi, yalnızca oyun sektörünü geliştirmeye yönelik faaliyet ve teşviklere dikkat çekmesi ile sınırlı değildir. Sektörün büyüme sürecinde ihtiyaç duyduğu insan kaynağına vurgu yapması açısından da önem taşımaktadır.
Böylesine önemli bir potansiyele sahip olmasına ve her geçen gün daha da gelişen uygulamalara karşın sektörün en büyük sorunu, oyun yazılımları ve oyun içeriğini yöneten sanatsal bilgi donanımı, anlam biçimlendirmesi (örneğin metin yapılandırma, senaryo yazımı, sanatsal ve kültürel donanım vb.) konusundaki eğitim ve altyapı eksikleridir.

Türkiye’nin, küresel pazarın önemli aktörlerinden biri haline gelmesi ve dünyadan aldığı payı artırması ancak bu alanda üretim yapması ve ürettiğini ihraç etmesi ile mümkün olabilecektir. Dijital çağın ve ekonominin gereklerinin farkında olan, yenilikçi çalışmalar geliştirecek alt yapıya sahip, dijital oyun ve içerik üretebilecek gençler, bu büyümenin lokomotifi olacaktır. Oyun ihracatına giden yolda, dijital oyun tasarımı alanında eğitim veren üniversiteler ve bu üniversitelerin sayısının artması belirleyici bir rol oynayacaktır.



Program hakkında daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız.